Aynı Yaştayım

 

Değişmiş yüzüm ve ben hâlâ aynı yaştayım.
Otuz sekiz yaşadım, yüz yıldır savaştayım.


Ottoburg pansiyonu, kat bir numara altı.

Peşimdedir hastalık ve Alman generaller;

Prag’da ölmeliyim ardından bir kahvaltı…

Yahudi korkularım ve şakağımda eller…

Karşımda kirli yüzüm, ağzımda da gazeller:


Değişmiş yüzüm ve ben hâlâ aynı yaştayım.

Otuz sekiz yaşadım, yüz yıldır savaştayım.


Üşüyorum Milena, nedir bunca sükunet?

Yoksa ben sırtımda bir asır mı taşıyorum?

Kuşatmış dudağımı kör olası bürudet;

Otuz sekiz yıldır bu lanetle yaşıyorum,

Aynalara baktıkça hayretle şaşıyorum:


Değişmiş yüzüm ve ben hâlâ aynı yaştayım.

Otuz sekiz yaşadım, yüz yıldır savaştayım.


Uykumda soluğumu kesiyor artık nefes.

Anlat bana Milena, Viyana’dan ne haber?

Kaskatı soluduğum caddelerde var mı ses?

Her ne kadar uykular bana kazsa da makber,

Meçhul diyarlardan hep hazin şarkılar söyler:


Değişmiş yüzüm ve ben hâlâ aynı yaştayım.

Otuz sekiz yaşadım, yüz yıldır savaştayım.


Mektuplara kan sızmış, kirpiklerin dökülmüş.

Ağlamaktan bunca ne çıkar omzuma yaslan.

Yazgımıza düşecek böylece mesut bir düş:

Yahudi korkularım da hem külliyen yalan

Bu rüyadan ölümdür benim payıma kalan:


Değişmiş yüzüm ve ben hâlâ aynı yaştayım.

Otuz sekiz yaşadım, yüz yıldır savaştayım.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İSMET ÖZEL'e RÜCU

İSTİHÂLE